Etiketler

Pazartesi, Temmuz 30, 2012

Mim & Böyle Acayip Sorular Görülmedi

Hey !Say! Shirushi beni bu yazısında mimlemiş.. İtiraf etmeliyim ki onun verdiği cevaplara bakılırsa oldukça eğlenceli bir mim olacak.. Ve yine itiraf edeyim şuana kadar yazacağım belkide en ilginç Mim olacağa benziyor.. Chınguma mim için çok teşekkür ediyorum..

*Çaresi bulunmayan bir hastalığa yakalandınız ve bunun sonucunda yaklaşık 1 yıllık ömrünüzün kaldığını öğrendiniz. Kalan 1 yılınızda ne yapardınız?   


__ Bu ne kadar zor bir soru yahu?Beni atamayan kurumu öpücük yağmuruna tutar... Varım yoğum ne varsa satar Kore'ye gider..Park Jung Min'i kendime aşık ederdim.. 

Fobileriniz, takıntılarınız var mı, varsa nelerdir?

_Fobim tereyağ,Takıntım kitaplar..


*Bir sabah kalktınız ve dünyada hiçbir insanın kalmadığını öğrendiniz. Ne yapardınız? 

_Len ! Ne kadar şanssızım eğer bir oppa olasaydı yeniden insanların oluşmasında emek verirdim,Herşey insanlık için :D Madem yanlızım ne yapcam kendimi öldürürdüm..Oppaların benden kaçışı yok:)

*Dünyayı dolaşmak isteseydiniz ilk hangi ülkeden başlardınız? Ve neden?

_O kadar zengin olsam annem otur poponun üstüne derdi ya.. Neyse... Elbette ki ilk Kore'den başlardım madem gezmeye başladım bir 50 yıl orada yaşar sonra da İngiltere İtalya falan:) Nedeni yok engin değilmiyim yani :) gezerim..

*İtiraf edin, prens /prensese dönüşür tesellisiyle, kaç kurbağayı öptünüz?

_Zor sorular dan hoşlanmıyorum ^^ geçelim lütfen:)

*En son yaşadığınız küçük düşürücü, unutamadığınız bir olay? 



_Çok şükür hiç öyle birşey yaşamadım..


*Asla yanınızdan ayırmadığınız 3 şey?


_Rozet,Kimlik,Telefon

*Hayatınızın bir kitap/film olmasını isteseydiniz, hangi kitap/film olurdunuz?
 

_Jane Austen & Aşk Ve Gurur


*En yakın arkadaşınızın bir uzaylı olduğunu ve sizi ilk denek olarak kendi gezegenine götüreceğini öğrendiğinizde ne yapardınız?

_''Annem izin vermeden olmaz ona sor yoksa seni de beni de öldürür''dedim..

*İsviçreli bilim adamları görünmezlik hapını buldu ve siz bu hapı deneyen ilk kişisiniz. Hapı kullandıktan sonra ilk yapacağınız şey nedir?


_ İşte tam ihtiyacım olan şey.. Görünmez olursam uçağa atladığım gibi Kore'ye sonra Park Jung Min'nin evine............. sonrasını yazmayayım:) Röntgencilik yapacağımı kimse söyletemez bana ^^


Çok beğenerek yazdım.. Hatta gülerek bende bu Mimi yazmadılarsa My Destiny ve Kore Deli'me paslıyorum :)) Chıngularım neler söylecek acaba.. Annnyyyooo


Perşembe, Temmuz 26, 2012

A Gentleman's Diginity (Bir Centilmenin Gururu)



Kore Aşığı uzunca bir süre sayılacak olan dizi izleme serüvenine 2 ay sonra tekrar başladı... Öyle bir dizi ki izlemekten kendinizi alamıyorsunuz.. Çok farklı bir tadı olan değme yirmiliklere taş çıkaran Ajusi ve Unnıiler ile dolu:) ^^ Bir Cenilmenin Gururu
           

Jang Dong Gun - Kim Do Jin sivri dilli centilmen &  Kim Ha Neul - Song Ye Soo bayan tehlikeli popo


Dizinin Konusu;  
Yukarıda gördüğünüz bu iki fazla da genç gözükmeyen bu iki insanın arasında cerayan eden aşkı ve komik olayları anlatıyor..Şuan daha 7 bölümdeyim Kore'de 18 Bölüm yayınlan dı ve bu hafta final olacak ..Benim bir dizi bitmeden yada çok etkilenmeden yazmam çok nadir dir.. Dizi o kadar şahane bir kurgu ile devam ediyor ki..Secret Garden dizisi neredeyse tüm asyaya Tsunami dalgası gibi yayıldığında şüphesiz ki bu senaristinin sayesindeydi..Ve diziyi izlememi sağlayan sadece senaristinin aynı kişi olmasıydı.. Kore'de bir hayli reytingleri zorlamış %17 lik bir izlenme payı alınca da illaki izle beni Kore Aşığı diye yalvardı..

Siz Koreseverler biliyorsunuz ki genelde dizilerin konusu aynıdır..Fakir salak kız ve zengin süper yakışıklı neredeyse 5 adam vardır ve biz o dizileri neredeyse hatim etmişizdir..Ama bu dizide senaristin bir gerçekçi payı var..Yakışıklı zengin Ajusilere birde bir o kadar tatlı ve güzel hanımları karşısına koymuş..Ortaya tadından yenmeyen bir dizi peydaaa olmuşşşş^^ Ben Bu dizi için şöyle diyorum Boys Over Flowers  tadında, 49 Days karizmasında, Secret Garden havasında , elbette The Gratest Love komedisinde:)'' Bu 4 lü bir araya gelince Aman Allah'ım bu Ajusiler kalbimi feth etti..

Aslında konuya nereden başlasam bilemiyorum..Ozaman direk dalış yapıyorum..

Kırk yaşlarında ama bir o kadar zampara olan Kim Do Jın hayatında 3 defa bir kız ile karşılaşır her defasında o kızlar dan numarasını almaya çalışmak istemiş tir. Tesadüf o ki bu üç kızda aynı kişidir..Bayan tehlikeli popo^^ (çünkü herşey kadının poposu ile başladı) song ye soo adaletli bir beysbol hakemi ve disiplinli bir Matematik öğretmeni dir.. Ve hayatı çok karışıktır çünkü aşk denilen illet çoktan onu esir almış hayatının en büyük aşkı Im Tae San en yakın arkadaşı ile sevgili dir.. Hayat böyle karışıkken hayatına Tae San'nın ve poposunun başına gelenleri bilen baş belası Do Jın ile dahada karışık hale gelmiştir.. Onun tüm sırlarını biliyordur ve bu kadına ilk görüşte daha kendi adını koyamasa da aşık olmuştur..Hayat onun değimi ile kırk küsür yaşın da bir kadını beklemeyecek kadar zordur..Başka kadınlarla yatabilir ama karşıklıksız bir aşka başlamıştır.. Çünkü sevdiği kadın da en yakın arkadaşını seviyordur.. Daha 7 bölüme kadar keşfettiğim bunlar değil elbette...

Kim Su Ro- Im Tae San o gerçek bir centilmen &  Kim Min Jong - Choi Yoon o can alıcı bir avukat

Im Tae San çok yakıcı bir mimar dır öyle ki cazibesi ile patroniçelerinin kalbini bile hoplatan bir adam dır..Ayrıca bayan popnun en yakın arkadaşına deliler gibi aşıktır bakalım ileri ki bölümler de akibeti ne olacak.. Choi Yoon o dul bir avukat karısı kaybetmiştir içine kapanık görünse de tam bir komedi dir.. Grıls Genariton üyeleri hakkında konuşurken en kayıtsız adam gibi göründüğünde şans eseri o anda üyelerden biri cafelerine gelir.. Do Jin ''Oooo Mannn'' dediğinde herkes kağıda bakarken bizim avuka çoktan onun önünde bittiğinde inanın o sahne de gülmekten karnım ağrıdı.. Ayrıca Tae San'nın 24 yaşında ki kız kardeşi onu deli gibi seviyordur fakat o yüz vermese de istemem yan cebime koy felsefesini gütmeye devam ediyor..Çok merakla beklediğim bir ilişki..

Lee Jong Hyuk - Lee Jung Rok Yüzüklerin efendisinin kocası ^^

Hani bazı diziler de bazı karakterler yıllar geçse de unutulmaz ya işte öyle bir karakter:)) Onu bilhassa sona bıraktım çünkü dizi boyunca kahkalar zirve de olacak onun karakteri yüzünden..O uzman bir zampara ama bir o kadar da uzman bir kadın ile evli:) Yüzüklerin efendisi ile:) Karısı çok zengin biri bir o kadar da güzel ama bizim Jung Rok'um zamparalıktan alamıyor kendini güzel bir kadın görmesin.. bir sahne baylaşayım hemen:))

Zamparaaaaaa ^^
 O kadar sempatik bir karakter olmuş ki ben bu senaristin gidip yanacıklarını ısırıcam..Gerçekçi bir komedi..Bu adama hayranım oyunculuk süper.. O yüzüğü kaybetmeleri karısına yakalanmaları:)) diziyi baştan başa götürüyor Ajusi:))

Burada neye baktıklarını az çok tahmin edin ^^
Ayrıca bu 4 lünün inanılmaz bir dostlukları var :) baş başa kaldıklarında 10 yaşında ki bir çocuk gibi davranmaları.. İzlemek gerek..

11 bölümden daha gelemedim buraya :((


Dizinin şarkıları da ayrı bir olay..Kim Tae Woo ile coşmak gerek..Hay Hay, Bay Bay.. ^^
Şimdilik centilmenlerime ara veriyorum..Diziyi bitirdiğim zaman kesinlikle en layıkı ile yazabilirim ^^ Ama yazamazssam bu Kore Aşığı için endişelenmeyin çünkü belki ataması çıkmıştır ve bir yerde sizleri izliyor dur.. Annnyyyooo

Cuma, Temmuz 13, 2012

Faith Geliyor!



Duyduk duymadık demeyin gerçi herkes duymuştur.. Lee Min Ho Faith dizisi ile 13 Ağustos 2012 yılına damgasını vurmaya geliyor.. Bunu Lee Min Ho'ya bayılan biri değil sadece çok sevdiğim bir arkadaşım sevdiği için seven biri olarak söylüyorum..

Lee Min Ho'ya herkes bayılıyor ama malesef herkesin sevdiğini sevememe gibi bir durumum var..Ama onun şahane oyunculuğuna laf söyleyecek en son kişiyimdir.. O her rolün hakkından geliyor.. Personel Taste ve Cıty Hunter 'da BOF'u katmıyorum bile oyunculuğu ile kalbimizi çaldı..

Dizi tarihi olunca ki benim gibi Min Ho-şşi ye bayılmayanlar bile bu dizinin kesinlikle 2012'ye damga vuracağına yemin edebilirler..Sonuçta tarihi bir dizi ve itiraf edeyim ki bu çocuk da komutan tipi var baksanıza Allah aşkına şu saçlara...Dizinin tanıtımları geçmeye resimler gelmeye başladığından beri karar verdim bu diziyi sıkılsam bile sonuna kadar izliyeceğim..

Facebook'da beş milyonu aşkın kitleye sahip olmak kolay değil.. Adamın hayranları bu yazıyı okusa korktum şuan:) Bu diziyi kesinlikle izleyeceğim Konusu fantastik tarihi yine geçmiş ve gelecek olacak gibi..

Dizi hala genel olarak bir muamma bu esrarengiz havayı sanırım Min Ho severleri ekrana kitlemek için yapıyorlar.. Birazcık bilgi buldum paylaşayım hemen..

''
Faith’te, Kral Gongmin’in muhafızlarından biri olarak Amiral Choi Young’u canlandıracak. Sonradan General Choi olacak.
‘Faith’, modern çağda yaşayan bir kadın doktor ile karşılayan bir Goryeo Hanedanlığı savaşçısı hakkında bir birleşim dizisi. Bu iki karakter, halkı iyileştiren ve gerçekten özen gösteren bir kral olması için Kral Gongmin’e yardım edecek.'' 

Bu kadar muamma olmasına karşın Min Ho her rolün adamıdır bana çok çekici çok mükemmel gelmiyor nedeni inanın bilmiyorum ama ona gerçekten oyunculuk adına hayranım.. Bu yazımı not alın Kore Aşığı kendi ile tezat düşecek Min Ho'ya bu dizide abayı yakacak nedeni komutan oluyor ve bu saçlar..

Diziden ilk görüntü fragman..

Kore Aşığı bu diziyi de yazacaktır..

Çarşamba, Temmuz 11, 2012

Julıa Garwood 'dan Kırıntılar


Kore Aşığı'ndan herkese Merhaba!

Sizlere uzun zamandır yazmak istediğim bir konuyu daha doğrusu biri bana bloğum için ''Orası blog değil itiraf köşesi gibi görünüyor'' demişti ..Haklı şuan bir çok şey itiraf edeceğim..

Beni tanıyanlar bilirler tam bir kitap delisi olduğumu herşeyi okuduğumu ahh tamam-tamam herşeyi değil :) Ama muhteşem yazarların serilerini hep takip etmişimdir..

Julıa Quınn favori yazarımdır nedeni ;eski İngiltere ve kokuşmuş aşklarına hayranımdır.(*.*) Kokuşmuş tabirini bu tarz kitapları okuyanlar bir iltifat olarak kabul edeceklerdir..

Ama Julıa Ouınn kitaplarından farklı olarak istemeye istemeye Cathy Maxwell 'in Aşkı Sende Buldum kitabını okuduğumda İskoçlar ile tanıştım.. 

İskoç ve İngiliz tarihine neredeyse kara mizah bakışıyla ışık tutan romanların tutkunu olmaya başladım..Yakışıklı kibar Dükler,Kontlar pek sarmaz oldu..Yerini büyük ve güçlü alaycı oymak beyleri aldı..Tanrım sen yardım et gerçekten bu tarz kitaplara bayılıyorum..

Julıa Garwood'un İskoç Serisi..

Kötü çeviriler yüzünden kaç kitap okunmayı bekliyor kitaplığımda anlatmam mümkün değil oysa ki ne heveslerle paraya kıyıyorum:))

Kitap okurken o kitabın içinde olmanız  bir kere yazarın zaten o yapıtı kaleme alırken tek hayal ettiği şey olsa gerek,bazen kötü çeviriler yüzünden kitaplara lanet yağdırıyorsunuz..

Ama size şimdi önereceğim yazarın bir kaç kitabını daha okudum ama bu 4 lü inanın kitaplığınızda olmalı.. Gelin ile başlayan Fidye ile devam eden bu seri hayatımda okuduğum en yalın anlatımlı kitaplardan bir kaçıydı.. Kendime olan güvenimin sebebi seçimlerim her zaman iyi olmuştur kitap konusunda bu kitaplar okunmalı ve önerilmeli..

İskoçları sanırım İngiliz aşklarına tercih ediyorum..Daha saf daha yalın daha gerçekçi daha daha daha..

Gelin & Düğün 




Gelin romanı arka kapağın da şu özetle dikkat çekiyor

''Kralın emrine karşı gelmek olanaksızdı. İskoçya'nın en güçlü toprak sahibi Alec Kincaid,      İngiliz bir gelinle evlenmek zorunda kalmıştı. Baron Jamison'un en küçük kızı Jamie, Alec'in seçtiği gelindi. Alec'in ilk dikkatini çeken Jamie'nin menekşe rengi gözleri ve öfke dolu cüretkar bakışları olmuştu. Bu kadın, korkusuz savaşçının adeta ruhuna dokunuyordu. Şehvetiyle onun bedenini kavuruyordu. Jamie her şeye rağmen duygularına söz geçirip ona teslim olacak mıydı? Yoksa zaten teslimiyetleri katışıksız, ihtirasları yatışmış mıydı? ''

Şuana kadar en etkilendiğim roman oldu tercümesi Timur Avarkan hazırlamış o kadar akıcı bir telaffuzla yazarın bize anlatmak istediklerini anlatmış ki kendisini kutlamak gerek..

Düğün

Çocukken babası tuzağa düşürülerek öldürülen İskoç soylusu Connor MacAlister, içindeki intikam duygusunu hiç kaybetmemiş, babasının katilini bulmak hayatının amacı haline gelmiştir. Connor, babasının öldürülmesinde parmağı olduğunu düşündüğü, zalim McNare'e zarar vermek için, onunla evlenmek üzere yola çıkan İngiliz Baron Haynesworth'un kızı Brenna'yı kaçırır. Brenna sıradan bir İngiliz soylusu değildir. Kişilikli, adalet duygusu güçlü, kendine özgü bir kızdır. İngilizler'in vahşi kabul ettikleri dev gibi bir İskoçyalı olan Connor'la ciddi bir mücadeleye girişir ama sonunda boyun eğmek zorunda kalır.
Kitaplarının pek çoğu New York Times Bestseller listelerine giren Julie Garwood'un bu kitabını da soluk soluğa okuyacaksınız... 

Bu kitabı bir solukta okudum desem en fazla 6 saat içerinde yatağımın üzerine sere serpile koyup hiç kalkmadan okumak beni fel fıtığı yapsa da.. Buna değerdi..Çevirisi Mine Atafırat tarafından yapılmış..Mine hanım bence çok iyi bir iş çıkarmış..


Ve muhteşem ikilim... İtiraf geliyor bu ikili benim hayatımın romanı dediğim Suç ve Cezayı aynı heycanla 4 kez okumuş biri olarak..Ben bu romanları en az 5 kere daha okurum aynı tad ve heyacanla..


Sır için bir kaç bişey yazayım. bu her iki kitap övgülere çok fazla layık ..Epilson yayınlarından ve Timur Avarkan'nın muhteşem sade çeviri ile bence bu roman burada hayat bulmuş..Timur bey bize ne verdiğini umarım biliyordur.. Normalde serileri genelde takip ederim ama dediğim gibi İskoçları sonradan tanıdım ..Sır ile başladım okumaya daha sonra gelin ve düğün.. 

'' Judith Hampton gururlu olduğu kadar güzel de bir kadındır. Çok sevdiği İskoç çocukluk arkadaşı doğum yapmak üzeredir, bu yüzden Judith yanında olacağına dair ona söz verir. Fakat İngiltereden İskoçyaya gitmesinin özel bir sebebi daha vardır: Hiç tanımadığı babası Maclean Beyini görmek. İskoç topraklarına giderken kendisine eşlik eden Maitland Beyi, Iain Maitland gibi ilgi uyandıran bir adamla daha önce hiç karşılaşmamıştır. Judith Maitlandların geleneklerine ve kurallarına uyum sağlamaya çalışırken, Iainin ilgisinden ve özeninden keyif almaya başlar. Yaşadığı tüm zorluklara karşın aşkın sıcaklığını ruhunda hisseder. Ancak geçmişe dayanan o yıkıcı sır gerçek aşkı etkileyecek midir?  ''

Lain'e aşık olmadan edemyeceksiniz..Judith'in yerinde olmak bende böyle yapabilir miydim ki  diyeceksiniz..

Fidye
Gillian, yakışıklı birer İskoç beyi olan Ramsey Sinclair ve Brodick Buchanan’ın yardımıyla geçmişini aydınlatabileceğini keşfeder. Genç kadın, bu iki İskoç beyinin cesaret ve kurnazlığı, yeni tanıştığı Bridgid’in de arkadaşlığı sayesinde, ailesini dağıtıp babasının adını kötüye çıkarmış olan vicdansız Baron Alford ile sıkı bir mücadeleye girişir. Fakat Sinclair ve Buchanan gibi iki güçlü savaşçıyı yanlarında bulan Gillian ve Bridgid, ihtirasın güçlü bir silah olabileceğini, tek bir ihanetin bile tüm güveni ortadan kaldırabileceğini ve en büyük riskin teslim olmak - özellikle de beklenmedik bir aşkın uyandırdığı güçlü hislere teslimiyet - olduğunu fark ederler.

Ramsey bu romanda son ana kadar favorim kalın kafalı İskoç'um olarak kaldı..Ve Brodick hiç bir zaman sarışın bir adamı bu kadar iri düşünmemeiştim..Julıa Garwood ufkumu açtı..Gillıan İnatçı keçi bu kızın replikleri güçlü karakteri.Birgid ah zavallı Brigid'm ne çekti Ramsey'in elinden..

Son söz olarak kitapları okuma şerefine nail olan kullardan olmak ne büyük bir şans.. Bu kitapların çevirmeni ilede tanışmak gerçekten büyük bir şanstı..Kendisini kişisel olarak tanımasam da onun yaptığı işi gönülden yaptığını hissedebiliyorsunuz..Benim gözümde kitaplar gönül işidir .. Julıa Garwood:) Sevenler Derneği ni bizaat kendi yönetiyor..Kapısı edebiyat severlere açıktır korecanlar ^^ Süpriz kitaplar geliyormuş ahh ona daha ne kadar heycanla beklediğimi söylemedim:)'^^



Teşekkürler Julıa ,Teşekkürler Epilson ailesi..
Ve çok teşekkürler bu işi gönülden yapan Timur Avarkan















Mim & Takıntılar


Kore Aşığı her zaman bu Mim yazılarını yazarken kurduğu ilk cümle ''Ben bunun üzerinde hiç düşünmedim..Acaba nasılım ki?''

Kore Deli'm Güneşim paslamış ''Takıntıların var mı yoksa kim takar dünyayı diyenlerden misin''

Yahu gerçekten hiç düşünmedim,  takıntılarım var mı ki biraz düşününce normalde rahat ve otokontrolü olan biriyimdir..Ama bu takıntı pek otokontrolü takmaz değil mi:)).

Düşününce..
*Dışarıda top oynayan çocuklar inanın pimi çekilmiş bomba gibi dir.. Hiç bir kuvvet beni o bombaların yanında yürütemez.

*Küçük yeğenler ile dışarıda yürüyorsak fazla korumacı bile demeyeceğim tam bir panik atak derecesin de bunaltıyorum''Oğlum kenardan yürü,kızım buraya gel, çocuğum terledin su içme..Ekmeyi az ısır ,anam boğuldu çocuk vay vay..'' 

*Fazla övülen çok fazla ödül alan bir yapıt varsa kesinlikle ilgimi çekmez baştan ''Hiç beğenmedim'' diyebilirim sanırım bu takıntı değil gibi.. Herkesin hayran olduğu şeyler bu Aşığı'n en nefret ettiği şeylerden türüyor..

*Sanırım bu kesinlikle bir takıntı Kitaplarım hepsi çocuğum gibi, bir küçük kütüphanem var ve hepsi eşit boyutlara ve seriye göre dizilidir.. Kimse elini süremez ..Ve bir kitap kesinlikle iki elim kanda olsa 2 gün de bitirilir yoka gece uyuyamam..

*Uyku Tanrım! Bu en büyük takıntım olabilir.. Uyuyacağım yerde tek bir ışık olmayacak zifiri karanlık ve çıt çıkmayacak,saat takırtısı evimizde bulunmayan tek şey..İnanın evimiz de Saat bulunur ama sadece aksesuar olarak:))

*Düşüncelerim bazen takıntı olabiliyor..Gece kapı kilitlendi mi diye inanın 2 kere bakarım..

*Güneş gözlükleri iki şeye çok fazla para harcıyorum Kitaplar ve Gözlükler.. Takmasam bile büyük çekmecemde kesinlikle her renk olmalı..

*Biri ile konuşurken onu etkilemek istiyorsam süslü cümleler kurma gibi bir özelliğim var.. Bazen bana şunu söylemiştin ''Senin gibi bir kütükten bu söz..''diyen bir arkadaşıma ''Aaa yok be '' diye hayret naraları attığım olmuştur.. Fazla kitap okumanın bir zararı ..

*Haftada bir poligon atışları bu her hafta sonu tekrarladığım yapmasam içimi saçma sapan bir pişmanlık duyarım..ertesi gün bu eksikliği hemen düzeltirim..

Ahhh  bu mim ne hoş bir şeymiş.. Bazen kendimi anlatırken buluyorum ..Egosu yüksek birinin bunu yapması basit..Nihahah bende öyleyim..Ama kendimde yeni şeyleri buluyor gibi hissediyorum.. Güneşim harika bir Mim paslamış..Çok teşekkürler..Bu Mimi bende takıntılarını merak ettiğim hey say shirushi ,Harmony ,Tembel Agasshi ile paylaşıyorum..Çok merak ediyorum takıntıları neler..













Salı, Temmuz 10, 2012

Mim & En Sevdiğiniz Ost


Hey! Say! Shirushi bu güzel mim için teşekkürle başlıyorum.
Mim:Şuana kadar sizde yeri ayrı olan ost!

Bunu hiç düşünmedim desem inanın itiraf etmiş olurum..Gerçekten düşünmedim bu mimde gerçekten güzel birşey daha önce aklınızda olmayanı düşünmenizi sağlıyor..

Ama şöyle bir düşününce o kadar dizi izledim zaten Kore'liler bu dizi işini müzikleri ile götürüyor. Bende düşündüm uzun zaman önce izlediğim bir dizinin şarkısını hala dinlediğimi fark ettim,My Grıl  Sang-eo-reul Sa-Rang-han In-eo

Şarkı o kadar güzel ki hiç bıkmayacağım ki ben bir şarkıyı cılkı çıkana kadar dinler sonrada yüzüne bakmayanlardanım..


 Bu mimi bende Güneşim Kore Delisi ile paylaşıyorum..

Perşembe, Temmuz 05, 2012

Super Junior – Sexy, Free & Single (Turkey)


Kore Aşığı büyük bir şükürle yazısına başlıyor..''Allah'ım sana şükürler olsun ki klip de o facia resimlerde ki gibi bir muamma yaşatmadın bize-bana..Sen çok büyüksün!''

Yaklaşık 1 haftadır bu 11 muhteşem çocuk Asya'yı sallamadı geldi Türkiye'yi salladı yahu daha doğrusu.Tüm E.L.Flerin kalplerinde deprem yaptı..Şarkı nasıl bir bağımlılık nasıl bir kulak rahatlatıcı dinleyenler kesinlikle beni anlar..


Artık şarkıyı geçtim duamdan da anlayacağınız üzre gerçekten facia bir şey bekliyordum.. SM 'nin her zaman erkek sanatçılara bir gıcıklığının olduğunu düşünüyorum..Marjinalliği abartıyorlar abartmakda kalmıyorlar ..Hacı yani şeyini çıkarıyorlar anladınız beni ^.^

Resimler çıktığında en çok da Siwon'nun o içler acısı facia resminden sonra tamamen ümitlerim tükenmişti..Çok şükür korkulan olmadı..Ortaya bilindik Suju kliplerinden çıkmış ama bu çocuklar gerçekten mükemmel.. 

Göze Batanlar..

Şimdi birini kayırsam diğeri üzülür oyumu hepsinden yana kullansam ..Bu seferde klişe olur çok ikilemdeyim,ama yinede gönlümüzde bir kaçı önde..



Ryewook zaten her zaman sesi ile favorimdir gerçekten harika burada tek başına çıksa bence harika işler çıkarır..
Yesung şimdi onun saçlarına bayıldığımı o karizmatik duruşu olmadan bu yappoz tamamlanamazdı..Çok zayıflamış gözümden kaçmadı! :( veryyy crayy
Kyuhun'um ya şimdi onu anlatmayacağım sebebi Suju bir yana bu çocuk bir yana..O tam anlamı ile kalbimde hatırı sayılır bir Oppa.:)
Donghae itiraf ediyorum ben o resimlerden sonra acı bir gerçek olacak oppa facia olacak dedim..Nedeni çocuğu gelin yapmışlar daha doğrusu Monalissa tablosu gibi bir konsepte oturtmuşlar..Alıma gelince tüylerim ürperiyor..Çok şükür o çok tatlı bir şekilde çıktı..
Eunhyuk yavrum ya çocuğa sarı saç çok yakışıyor zaten o hep sarı yapsın ben izliyim:
Leetuk bu ne kadar duru bir duruş.. Çok beğeniyorum seni..(herkesi beğeniyorum farkındayım)
Simon benim tombiş bal ayım o ne yahu sarı yapmışlar saçını ..İnanamıyorum o.O

Klip boyunca duyduğum sözler..Namca,Gassime,Sexsy Free Bingo,Hacima,Çinça, Saramma,Nanana:))

Ve o muhteşem Şarkı dinliyoruz sayın seyirciler..


Ben izlerken eğlendim onlara 100 üzerinden puanlama yaparsam 10 ile çarparak 1000 veriyorum.
Onunla veda ederken sizlere ..Bir E.L.F olma yolunda istikrarlı adımlarla gidiyorum.. Onlar harikalar ve biliyorum ki K.Drama bitebilir..Ama K.Pop bitmeyecek..E.L.F.li yazılarsa daha nice SUJU'lu yazılarda buluşmak dileği ile.. Annyooo